15 Eylül 2018 Cumartesi

Git Özlet Kendini, Yine Gel

Bugün Eskişehirspor camiasının en güzel insanlarından birini kaybettik.



Dr. Ateş Ülker, sadece Eskişehirspor camiasında değil, tanıdıklarım arasındaki en nazik insanlardan biriydi. Belki de birincisi. Şehrin ortasına Eskişehirspor’u karşılıksız sevenleri simgeleyen onlarca karakterden oluşan bir anıt heykel yapılsa, doktor önlüğüyle en tepedeki bayrağı tutanlardan biri kesinlikle Ateş Abi olurdu. 

Ateş Abi, İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra gemi mühendisi olmak istemiş ama babası müsaade etmeyince İstanbul Tıp Fakültesi’ne gitmiş. Orada okurken askere gidip, askerlik dönüşü bir bankada çalışmış. 5 yıl sonra Tıp Fakültesi’ne geri dönüp iç hastalıkları uzmanı olmuş. Satrançta 3 defa Türkiye şampiyonluğu, uluslararası şampiyonalarda birçok derece ve satranç federasyonunda aldığı görevler onu anlatmaya yetmez.

Onu 1965’lileri kurduğumuz günlerde tanıdım. Her zaman derim, Eskişehirli olmadan Eskişehirsporlu olanlar, Eskişehir dışında yaşayan Eskişehirsporlular bir başka severler diye. Ateş Abi hepimizden başka severdi. Yıllarca tek başına trene atlayıp maça gelen, maçtan sonra da sessiz sedasız İstanbul’a dönen biriydi. “Ateş Abi toplantı yapacağız, senin görüşlerine ihtiyacımız var” dediğimde, hiç tanımadığı bir avuç dünkü bebenin, Eskişehirspor’un geleceğini kurtarma girişimlerine destek olmak için, işini gücünü bırakıp Ankara'daki toplantıya gelmişti. O gün aldığımız kararları  titizlikle kaleme aldığı yazışmanın kısa bir örneği aşağıda.



O gün herkes görüş bildirmiş ama onca yolu tepip hiç söz almamıştı. “Ateş Abi sen hiç konuşmadın, senin görüşlerin neler” dediğimde, "arkadaşların sözünü kesmek istemedim” diyerek ne kadar ince bir insan olduğunu göstermişti. Toplantıdan sonra ortaya koyduğu düşüncelerle ilgili ayaküstü sohbet etmiştik.

Ben diyordum ki, "Eskişehirspor'da planlı programlı ve uzun vadeli yeniden bir yapılanma gerekli." O diyordu ki, "hayır, hemen Avrupa Kupaları, hemen şampiyonluk." 
"Neden abi, acil olan nedir?"
"Yaşlanıyorum" dedi, "bana söyler misin, kaç sene daha yaşayacağımı biliyor musun? O günleri yaşamak istiyorum Bülent. Çok mu şey istiyorum?"

Bir gün Eskişehirspor şampiyon olduğunda, o tenekeden kupanın gitmesi gereken o kadar çok mezar var ki…

Ve tükenmiş nefesler bestesi, her geçen gün o kadar çok fazla anlam kazanıyor ki…

Ölüm hakkında kendimi inanmaya ikna ettiğim bir durum var. Ölüm, Ateş Abi gibi kendisine sunulan hayatın hakkını veren güzel insanlar için diğer bir hayatın başlangıcı olsa gerek. Yoksa yaradanın başyapıtı gibi olan insanlar neden ölsünler ki? 

Oraya git ama yine gel Ateş Abi. 
Git özlet kendini ama ne olur yine gel.


1 yorum:

  1. Ateş abiyi harika anlatmışsın Bülent, yüreğine sağlık kardeşim.
    Kayhan Uzbil

    YanıtlaSil