13 Kasım 2015 Cuma

Biz ESESliler

Bu yazıyı okuyorsanız ve anlıyorsanız bir numaralı maddedekilerden olmanız büyük olasılık.

Bu yazıyı bir arkadaşınız çıktı almış ve iş yerinin duvarına asmış da, oradan bakıp okuyorsanız muhtemelen ikinci grupsunuz. Ama oradan bir kopyasını alıp kendi iş yerinin duvarına asıyorsan, kesin birinci gruptasın.

Bu yazı yayınlandıktan sonra hiç okumayanların üçüncü grupta olması mümkün. Bir şekilde okuyup da, ne anlatmaya çalıştığımızı umursamıyorsanız kesin üçüncü grupsunuz.

Bu yazıyı kopyalayıp, içindeki ESES yerine başka takımın adını yazıp yayınlıyorsanız, dördüncü grupta olduğunuz aşikar.

Okuduktan sonra küfür ediyorsanız ya 3, ya 4, ya da 5. gruptasındır.



1-tam zamanlı ESES'liler.
Bunlar gece yataktan kalkıp ne olacak bu ESES'in hali diye düşünürler. Maçın havasına, önceki geceden girerler. Takım yenilince içerler. Takım kazanınca yine içerler. Deplasmana giderler. Fikstürü ezberlemişlerdir. Kulübün yetkili scout temsilcisi gibi futbolcu önerirler. Kimsenin adamı değildirler. Genelde ya çulsuzdurlar ya da ekmek parası peşinde koştururlar. Öldüklerinde tabutlarına ESES bayrağı serilir. Maç günlerinde tribünde dile getirdikleri projeleri hayata geçirseler, devrim yapacaklarını öngöremezler. Bu tabakadakiler çoğunluktur ama bilmezler. O yüzden içlerinden kolay kolay yönetici çıkmaz.

2-maçtan maça ESES'liler.
Bunlar maçtan 10 dk önce stada gelirler. Maçın bitimine 5 dk kala kapıya hareketlenirler. Maçta bağırmazlar. Ayağa kalkmayan şöyle olsun, böyle olsun dersin de, yerinden kıpırdamazlar. Deplasmana gitmezler. Bu tabakadakilere taraftar yerine sempatizan da diyebiliriz. Ve elbette ayağa bile kaldıramadığınız insanlardan yönetici çıkmaz.  

3-kongreden kongreye ESES'liler.

Maça gitmezler. Deplasman zaten öyle. Futboldan da anladıkları söylenemez. "Şehrin ileri gelenleri" diye tabir edilen bir gruptadırlar. Eğer kulüp Avrupa Kupası maçına özel uçak kaldırıyorsa, ücretini kulüp ödüyorsa ve "Vali'nin yanındaki koltuğu sana ayırdık" diyorlarsa fırsatı kaçırmazlar. Yöneticiler genelde bu tabakadan çıkar.  "Yaparız, ederiz" derler, nasıl yapacaklarını ifade edemezler. Zira paraları çok, planları yoktur. Egoları tavan yapmıştır. Azınlıktalardır ama yalakaları çoktur.

4-ESES'li gibi görünen ESES'liler.
Bunlar yaşadıkları şehre uyum sağlamak ve ranttan pay almak uğruna gerçek rengini saklayanlardır. Lafa gelince herkesten fazla ESES'li olurlar. Bu tabakadakiler genellikle alt kademe yönetici  olurlar. Çulsuzdurlar ama paralıymış gibi davranırlar. Başka bir şehre taşınırlarsa sorun değildir, başka renklere anında bürünebilirler.

5-çift cinsiyetli ESES'liler.
Bunlara ESES'li demek bile insanın içini acıtır.  Başka renkleri de desteklediklerini söylemekten imtina etmezler. Hem onu hem bunu destekleyebilirler ve bunun normal olduğunu düşünürler. 3 ve 4 nolu gruptakilerle ilişkileri iyidir. Haliyle birbirlerinin dilinden anlarlar. Eleştiriden utanmazlar ve sıkılmazlar. Her zaman göreve hazırdırlar.

Peki ben şimdi bunları niye yazdım? Koca şehri kategorize etmek için mi? Hayır.
Yarın genel kurul olursa, oy vereceklerinizin hangi grupta olduğunu önemseyin diye yazdım. Ve 1 numaralı grupta olduğunu düşünenlere sesleniyorum; sahip olduğunuz gücün farkına varın. Eskişehirspor'un hayat kaynağı olduğunuzu asla unutmayın.


                                                                          ***


Bu yazı vesilesiyle, zamanından önce ve şanssız bir şekilde 31 Ekim 2015 tarihinde aramızdan ayrılan, Eskişehirspor forumlarında esbil lakabıyla bilinen, iki üniversite bitirdikten sonra ikinci yüksek lisansını yapmakta olan öğretim görevlisi kardeşimiz, arkadaşımız Mehmet Ergim İman'ı saygıyla ve sevgiyle anıyoruz. Onun hangi gruptan olduğunu 2B'lerde deplasman kovalayanlar çok iyi biliyor. Artık kalbimizde.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder