Gerçekten sevdiğiniz birisini kaybettiğinizde kaç yaşınızdaydınız? Ben 13 yasında bir ortaokul öğrencisiydim. Onunla tanışmamın üzerinden 6 yıl geçmişti. Ailemle TRT'den haberleri dinliyorduk. Acı haberi okuyordu spiker. İnanamadım. O güne kadar hiç öyle bir duygu hissetmemiştim. Berbat bir histi. Çaresizlik içinde gözyaşlarınıza engel olmadığınız, yıkıldığınız bir an. Annem ve babam bana "oğlum bak bugün mübarek bir gün, ne mutlu ona ki, böyle bir günde vefat etti" diyerek beni yatıştırmaya çalışıyorlardı. Bir kandil günüydü. Hani şu tüm günahların bir dua ile affedildiği günlerden. Bir dua ile sevdiğimi geri getirebilseydim, onlarca defa hayata dönmüş olacaktı ama olmadı. Sinan abi gitmişti bir kere, dönmemek üzere ayrılmıştı aramızdan. Askerlik dönüşü takımın kamp yaptığı Abant'a gelmiş ve bıraktığı yerden başlamak için antrenmana başlamıştı. Antrenman sırasında fenalaştığında herşey bitmek üzereydi. Daha 25 yasındaydı.Ali Şen'in "Sinan Fener'e gelsin kaleye kuş tüyü yatak döşeteceğim" dediği Sinan Alağaç, Eskişehirspor' un alışılagelmiş, okumuş futbolcu kimliğini temsil eden son futbolcularından biriydi. Maden Mühendisiydi. Üstelik yüksek lisansını da tamamlamıştı. 1980 yılında Beşiktaş'la İstanbul'da oynanan kupa maçında devraldığı eldivenleri, ölene kadar bırakmadı. Onun ölümünden sonra 1 numaralı forma yerine 17 numarayı giyen ve kalesinin içine siyah bayrak aşarak maçlara çıkan ise Alptuğ olmuştu.
Onun ani ölümünün üzerinden 2 sene geçtikten sonra kızkardeşi bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Onun adını yaşatmak için çocuğa Sinan adını verdiler; Sinan Ören. Sinan sarışın mavi gözlü bir çocuktu. 7 yasında Sağlıkspor'da kaleciliğe başladı.Eskişehirspor'da yıldızlarda ve B-gençte şampiyon olan takımın kalecisi oldu. Ve sonunda 17 yasında Eskişehirspor' un üçüncü kalecisi oldu. Profesyonel olduğunda yaşı tutmadığı için onun yerine imzayı annesi atmıştı.***
O imzayı atarken ellerinin nasıl titrediğini hayal edebiliyorum. Profesyonel olduktan 4 ay sonra ilk resmi maçını oynadı Sinan. Yıl 2004'du.
Eğer bir gün olur ya karşı karşıya gelirseniz onun sarışın mavi gözlü yeğeniyle, bilin istedim hikayesini. Çok futbolcu tanıdım bugüne kadar. Onun gibi beyefendi, kibar ve mahçup yapılı bir futbolcuyu çok az gördüm. Omuzlarındaki yük çok fazla ama onu taşıyacak büyüklükte yüreği olduğunu sizler de göreceksiniz.
Toprağın bol olsun Sinan Alağaç.
Şansın bol olsun Sinan Ören.
***Yazının içindeki bu alıntının kime ait olduğunu bulamadığımdan, zamanın birinde bu ufak ama önemli ayrıntıyı yazmış olan kişinin ismini sizlerle paylaşamıyorum.
***
Kreş zamanında dayımla Eskişehirspor antrenmanına gittiğim ve Koko Burhan'ın demesiyle, ona emanet edildiğim günlerden biri hala hafızamda. Antrenmanda dahi kalesine gelen her şutu kurtaran adamın, benim attığım pisburun penaltıyı yemesini ve bir çocuğu mutlu etmesini hiç unutmayacağım. Artık ömür ne kadarsa.
Kelimeler kifayetsiz kaldığında, müzikle avunursun. Bu yazının sonu da böyle olsun. Zira kelimeleri kenara bırak cümleler, paragraflar bile hafif kalıyor.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder